25.7.11

Eğitim sistemimize merhaba diyelim.

Bu yazımda haddim olmayarak ciddi şeylerden bahsetmeyi düşünüyorum. Artık ne kadar ciddi olabilirsem ben. Malumunuz 2 aydır bir danışmanlık şirketinde insan kaynakları stajyeri olarak çalışıyorum, elime gün içinde yüzlerce CV geçiyor. Dikkatimi çeken bir şey var ki insanlar o veya bu şekilde okumuşlar, okumaya devam ediyorlar. Mesela Facebook'ta grup açsam "Açıköğretim bitiren 1 milyon kişi bulabilirim." diye valla bulurum lan. Neyse, mühim olan bulmak değil. Mühim olan bu insanlara iş bulmak. Zira biz bu insan kısmısına iş beğendiremiyoruz. Kimisi maaşı beğenmiyor, kimisi lokasyonu, kimisi vardiya sistemini, kimisi de işi kendisine yakıştıramıyor sanırsın Harvard'da İşletme okumuş haspam oysa ki yapacağın meslek müşteri hizmetleri temsilcisi neyini yakıştıramıyorsun yani, CV'sine referans olarak milletvekili nosu yazan var bu işi almak için, heç. Neredeyse yalvaracağız gelin çalışın diye. İnsanlar mülakata gelmeye bile eriniyorlar. Oldu olacak özel arabayla ayaklarına gelip evlerinde yapalım mülakatı.

Şimdi sıra eğitim sistemine değinmekte. Hepinizin de bildiği gibi bu ülkede yandan yemiş bir eğitim sistemi var. Daha tuvalet eğitimini yeni almış sabi sübyanlar o ufacık tefecik halleriyle dershaneye gitmeye başlıyorlar, ne çocukluklarını yaşıyorlar ne de geleceğe umutla bakıyorlar. Eğitim Bakanımız da Ömer dinçer işletme mezunu, bu adamceğiz eğitimden ne anlasın? Biri bana bunu anlatsın.

Bir de on numara beş yıldız politikalar, siyasetler var ortalık yerde: İŞSİZLİK YOK diyolla. Nah yok. Ama yemin olsun AKP hükümeti işini biliyor. Valla da biliyor billa da biliyor. En son bilgi ve bulgularıma göre Türkiye'de 210 üniversite var. Yalandır bu kesin 250 falan olmuştur zira adım başı yeni üniversitelerin reklam afişlerini görüyorum: Yarak Üniversitesi, Kürek Üniversitesi. Her neyse. Adamlar dakka başı üniversite açıyorlar aga. Geleni geçeni üniversiteye alıp yetiştiriyorlar(!) ve onlar yetişirken diyorlar ki "İşsizlik azaldı." , "İşsizlik yok." Tekrar etmiş gibi olucam kendimi ama nahhh yok. Sen işsizliği yok etmedin, sen işsizliği öteledin. Biz de süzme salağız ya Türk halkı olarak, afiyetlen yedik. Bu gençlik (ben de dahil olmak üzere) mezun olduktan sonra nerede çalışacak lan?

Bana bir cevap verin. Babam öğretmen. Bana sağlayacağı ne sermayesi var, ne de beni başına geçireceği bir şirketi. Yani ben sike sike çalışıp bana gelecek vaat edeceğini düşündüğüm bir okul ve bölüm kazanmak zorundaydım. Nitekim kazandım da. Ama geleceğim garanti mi? Hayır. İlla benim kendimi garantiye almam için 2 kişiden biriyken, 2 kişiden öteki mi olmam gerekiyor en koyusundan? Nedir bunun gideri bi izah ediverin baken, hadi çocum. (Bak nasıl belli ettim Egeli orta direk halimi.)

Söylemeden geçemeyeceğim bir husus daha var o da KPSS. Bu nasıl sikimsonik bir iştir lan? Adam neredeyse 30 yaşına gelmiş, evlenmiş yuvasını dahi kurmuş ama adamın işi yok. Devlete memur olamıyor lan. Bu nasıl bir düzenek? Sen lisede tonla para saçmışsın dershaneye, kazanmışsın üniversiteni, okumuş bitirmişsin onu, ondan sonra bir de devlete atanmak için dershaneye mi gidiyorsun? Bu nasıl bir iş lan? Koca koca adamlar dershaneye gidiyorlar çocuk gibi. Allam nasıl komik nasıl komik. Öğretmen olacak insanlar tıpkı üniversite sınavında birbirini eledikleri gibi şimdi de Kpss'de elemeye kasıyorlar. Rabbim sen koru bizi.

Bu yazdıklarımı bir sonuca bağlamak isterdim fakat hangi birini bağlayayım bilemedim ben onu. Kısaca bu icraatları yapan hükümete, memur babamla birlikte açacağımız supersonic vakıf üniversitesinde üstün başarı bursu vermeyi düşünüyorum ben, çünkü gerçekten daha iyisini yapamazlardı.